FİİLİ AYRILIĞA DAYALI BOŞANMA DAVASI
Genel ve mutlak bir boşanma sebebi olan fiili ayrılığa dayalı boşanma evlilik birliğinin temelden sarsılması kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesinin 4.fıkrasında düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesinde “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.” Demektedir.
Fiili ayrılık sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesinin üç temel şartı vardır. İlk şart taraflardan birinin herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açması , bu davanın hakim tarafından reddedilmesi ve reddedilen kararın kesinleşmiş olmasıdır. Reddedilen mahkeme kararının kesinleşmesi demek verilen red kararına karşı istinaf kanun yoluna gidilmeden istinaf süresinin geçmesi veyahut istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de tüm itiraz yollarının tüketilmesi sonucu kararın kesinleşmesidir. Reddedilen davanın kesinleşmesi dava şartıdır ve hakim tarafından resen dikkate alınır. Bir diğer şart ise red kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi gerekmektedir. Üç yıllık süre red kararının verildiği tarihten itibaren değil red kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Fiili ayrılığa dayalı boşanma için aranılan son şart ise üç yıllık süreçte müşterek hayatın kurulmamış olmasıdır yani eşlerin evlilik birliğini kurmak amacıyla yeniden bir araya gelmemeleri gerekmektedir.Üç yıllık süreç kesintiye uğramamalıdır.Bu üç yıllık süreçte tarafların yerleşim yerlerinin farklı olması, birbirine karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi ve hatta başka birinden bir çocuğunun dünyaya gelmesi, aile birliğine katkıda bulunmaması, eşin can güvenliğini tehlikeye sokması gibi haller ortak hayatın kurulamadığının göstergesidir.
Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen şartlar oluşmadığı takdirde fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açılamaz. Taraflar arasında daha önceden reddedilmiş bir boşanma davası yoksa ve her ne kadar taraflar uzun yıllar bir araya gelmemiş olsa bile fiili ayrılık sebebine dayanarak boşanma davası açılamaz.Fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasını açan davacı üç yıldır müşterek hayatın kurulmadığını ispatlamalıdır. Davacı mahkemeye tanık delili, ikametgah bilgileri, kredi kartı ödemesi, kira sözleşmesi, otel kayıtları gibi yasal her türlü delil ile tarafların üç yıldır bir araya gelmediklerini ispatlayabilecektir. Taraflar fiili ayrılığa dayalı boşanma davasında da nafaka ve tazminat taleplerinde bulunabilirler. Kural olarak kusurlu eşin açtığı boşanma davası reddedilirken istisnai olarak fiili ayrılığa dayalı boşanma davasında boşanmak isteyen eş kusurlu dahi olsa davası kabul edilecektir.Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasının şartları oluşmuş ise dava, aile mahkemelerinde açılacaktır. Aile mahkemesi olmayan illerde asliye hukuk mahkemesine aile mahkemesi sıfatıyla dava açılabilir.
AV.GÜLSEBA AKTAŞ
- İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI HAKKI - 5 Mayıs 2021
- 6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN - 29 Mart 2021
- TÜRK BORÇLAR KANUNU’NA GÖRE KEFALET SÖZLEŞMELERİ - 14 Mart 2021
- İŞÇİNİN YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI - 28 Şubat 2021
- ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ - 28 Şubat 2021
- FİİLİ AYRILIĞA DAYALI BOŞANMA DAVASI - 14 Kasım 2020
- ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI - 15 Ekim 2020
- TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ, VELİNİN ÜCRET İADE TALEBİNİ KABUL ETTİ - 28 Eylül 2020
- BULAŞICI HASTALIKLARA İLİŞKİN TEDBİRLERE AYKIRI DAVRANMA SUÇU - 12 Eylül 2020
- İNTERNET ALIŞVERİŞLERİNDE TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI - 6 Ağustos 2020