Adana'nın Öncü Gazetesi
$ DOLAR → Alış: 32,94 / Satış: 33,07
€ EURO → Alış: 35,75 / Satış: 35,89

HAYAT TEK BAKIŞ AÇISINDA KALAMAYACAK KADAR GENİŞ

KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI BİRGÜL SUMRA
KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI BİRGÜL SUMRA
  • 01.10.2019

    “Bir gün, küçük bir kozada minik bir delik açıldı. O an kozayı seyretmekte olan adam, bedenini o delikten dışarıya çıkarmak için çabalayan kelebeğe çok acıyıp yardım etmeye karar verdi. Kozadaki deliği genişleterek içinden çıkmasını sağladı. Ancak dışarı çıkan kelebeğin kanatları bedenine oranla daha küçük, kuru ve buruş buruştu. Şaşıran adam, zamanla kelebeğin kanatlarının gelişeceğini umut ederek beklemeye başladı. Ama bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Çünkü hayat suyu, kelebeğin bedeninden kanatlarına ancak kozadan çıkmak için çabaladıkça akabilirdi. Kelebek ömrünün geri kalanını, uçma hayalleri kurarak, kocaman bedeni ve küçücük kanatları ile sürünerek geçirdi. Hiç uçamadı. Adamın anlayamadığı, kelebeğin kozadan çıkmak için verdiği mücadelenin aslında gerekli olduğu idi.’’

            Yaşamış olduğunuz hayatın farkına varıp, başka gözlerle bakmayı deneyin. İçinde bulunduğunuz durum belki de şu an hissettiğinizden çok farklıdır, ama siz farkına varmadığınız için bunu hissetmeyeceksiniz.

            Hayat tek bakış açısında kalamayacak kadar kadar geniş;

  • Peki, biz neden o genişliğe gitmek ve o hazzı yaşamak yerine bu dar alanda bırakıyoruz kendimizi.
  • Çünkü bize öğretilmedi ..

X,Y kuşağı olarak ebeveyn kontrolünde onların doğrularını kendi doğrumuz sayarak büyüyen bir toplum olarak, Büyüklerin değerlerinin dışına çıkmanın suç olduğunu düşündüğümüzden mevcut durumlarımızı koruduk. Anneler gibi kızlar, babalar gibi erkek çocuklar kazandı toplum, kimse kendinin farkına varamadı. Kimdin sen yada ben ,biz sadece bir isimden mi ibarettik ..

Tabi ki hayır!

Bugün kendinizin farkına varmanızı istiyorum.

Kendinizi en mutlu hissettiğiniz an düşünün. (Okulu bitirmiş olmak, çocuğunuzu ilk defa kucağınıza almış olmak, evlenme teklifi almak gibi cevaplar veriyor olabilirsiniz.)

Şimdi sorumu yeniden soruyorum.

“Kendinizi iş hayatınız boyunca gerçekten en mutlu hissettiğiniz anda nerede, ne yapıyordunuz?”

    Herkes gibi siz de umarım, en az bir kere de olsa takdir eden tarzda bir müdüre veya yöneticiye denk gelmişsinizdir. Takdir eden kişi belki de yöneticiniz değil, arkadaşınız veya ailenizden birisidir. Umarım şimdi, benim hayatımda hiç böyle birisi olmadı diye hayıflanmaya başlamamışsınızdır. Küçük de olsa böyle bir deneyim vardır. Bu kişi, sizi takdir ederken mutlaka birkaç özelliğinizden dem vurmuştur. Yaptıklarınız dışında, nasıl “olduğunuza” dair takdirler aldınız acaba? Özenli, hızlı, analitik, stratejik, insan ilişkilerinde başarılı, müşteriyi harika yöneten, hızla adapte olabilen, tutarlı, yaratıcı, empati sahibi, çok iyi konsantre olan, öğrenmeye açık, sorumlu, bireysel ortamda iyi iş çıkaran, süper takım üyesi ve bunlar gibi birçok güzel özellik olabilir. 

Bir şeyler aklınıza gelmeye başladı mı?

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ