SEVİLMENİN HAYATTAKİ ROLÜ
Sevilmek ihtiyacı anne karnında başlayan bir süreçtir. Hamilelik dönemini mutlu bir şekilde sevgi dolu geçiren annelerin bebekleri ile stres altında bir dönem yaşayan bebeklerin dünyaya geliş şekilleri farklılık göstermektedir. Birinci durumda bebek anne ile bağ kurmada sorun yaşamazken, ikinci durumda anneyle geçirilen vakit sonrası bebeğin anneye dönüşü olmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca bebeklikten hatta anne karnından başlayan bu süreçler büyüme evresinde de devam etmektedir.
Anne karnında sakin ve sevgi dolu dünyaya gelen bebekler, uyum sürecine kolayca alışırlar ve sonrasında ebeveynlerinde destekleri ile adım attıkları dünyada bulundukları şartlar değişmediği sürece sevgi dolu, sevginin desteklenmesiyle de özgüvenli, ne istediğini bilen, hayattan keyif alan, her şeye pozitif bakabilen daha başarılı ve iç dünyasındaki huzuru, mutluluğu etrafına dağıtan dışa dönük bireyler olarak hayattaki yerlerini alırlar… Sevgi, güven, şefkat ve ebeveyn desteği gibi temel ihtiyaçları karşılanan sağlıklı beyin yapısında çıktıkları dünyevi yolculuklarında etraflarındaki herkese de bir farkındalık katacaklardır. Ancak olması gereken Birinci kişi profili yaşamış olduğumuz evrede zamanla azalmaktadır.
İkinci profil olarak karşımıza çıkan anne karnında sorunlarla başlayan kişiler temel ihtiyaçları karşılanmamış olduğundan sürekli olarak bir sallantı içinde olacaklardır. Bu konu ile ilgili Robinson şöyle ifade etmektedir. “HER ÇOCUK SICAK, DENGELİ VE SÜREKLİ İLİŞKİLER GELİŞTİREBİLECEĞİ SEVGİ DOLU YETİŞKİNLERE İHTİYAÇ DUYAR.” Temel ihtiyacı karşılanmadan geçirilen bebeklik ve çocukluk evrelerinin ardından gelen yetişkinlik evresinde kişilerde çatışmalar başlar. En önemli temel ihtiyacı olan sevgiye doymamış olan kişiler bu eksiklikten kaynaklı hissetmiş oldukları değersizlik ihtiyaçlarını gidermek için liderlik yapabilecekleri işlere yönelirler fakat bu süreçte te sürekli uyumsuzluk yaşadıklarından başarılı olamazlar, başarısızlık hissiyatı da başladığında saldırgan tutumlu yüksek egolu kişiler hayattaki yerlerini alırlar. O nedenle gebelik dönemi ile başlayan süreçten yetişkinliğe giden yolda sevin çocuklarınızı bol bol sarılın, sevdiğinizi söyleyin; bu çocuğun her istediğini yapıp, her talebini karşılayıp onu mutlu etmeye çalışın demek değil tabi ki birçok ebeveyn bunu karıştırmaktadır. Sadece çocuklarınızı sevin, karnını doyurur gibi, banyosunu yaptırır gibi sevin SEVGİ EN ÖNEMLİ TEMEL İHTİYAÇTIR. Ancak temel ihtiyacı karşılanan kişiler sağlıklı kişiler olarak hayattaki yerlerini alırlar.
