COVİD-19 SALGINININ KİRA SÖZLEŞMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
COVİD-19 SALGINININ KİRA SÖZLEŞMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Tüm Dünya’da etkisini gösteren ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Covid-19 salgınının Türkiye’de görülmesi ile birlikte ülkemizde de salgını önlemek adına önlemler alınmıştır. Daha önce yaşanan hiçbir salgın sürecinde karşılaşılmayan şekilde toplumun genelini etkileyen bu süreç ‘’mücbir sebep’’ kurumunu gündeme getirmiştir. Kanunda açıkça tanımlaması yapılmayan mücbir sebebi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilgili kararlarında “Mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun veya borcun ihlâline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır ‘’ şeklinde tanımlamıştır. Covid-19 salgını da dikkate alındığında önceden öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan bir durum söz konusudur.
Salgının ülkemizde görülmesi ile birlikte T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Mart 2020 tarihinde yayınlanan ek genelgeyle bir çok işyerinin faaliyetlerine ara verilmiştir. 22 Mart 2020 tarihinde 2279 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıyla icra ve iflâs takiplerinin durmasına karar verilmiş , 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun’un Geçici 2. Maddesi ile de 1 Mart 2020 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında ödenemeyen kira bedellerinin kira sözleşmelerinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacağı hükme bağlanmıştır.Ancak özellikle belirtmek gerekir ki kira bedellerinin kira sözleşmelerinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacağına ilişkin düzenleme konut kiraları bakımından uygulama alanı bulmamaktadır. Yapılan düzenlemeler ve yaşanan süreç kiracı ve kiralayan arasında önemli ihtilafların çıkmasına sebep olmuştur.
Türk Borçlar Kanununda yapılan düzenlemelere göre kiracının asli borcu kira bedelini ödemektir. Kiracının ödemede gecikmesi kiraya verene sözleşmeyi fesih hakkı tanımakta iken pandemi sürecinde alınan tedbirler sonucu kiraya veren 1 Mart 2020 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında kanunun tanıdığı fesih hakkını kullanamayacaktır.
Yine aynı şekilde TBK m.352/2 ile kiraya veren, özellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde, sürekli olarak borcunu zamanında ödemeyen kiracıya karşı, kira süresinin sonunu beklemeksizin tahliye imkanına sahip iken, 7226 Sayılı Kanun’un Geçici madde 2 hükmü gereği 1 Mart 2020 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında işyeri kiraları konusunda tahliye işlemleri gerçekleştirilemeyecektir.
Belirtilmesi gereken bir diğer önemli husus ise 22 Mart 2020 tarihinde 2279 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıyla icra ve iflâs takiplerinin durmasına yönelik verilen kararda belirtilen sürelerin işlemeye başlaması ile birlikte kiraya verenin ödenmeyen kira alacağı ile ilgili icra takibi işlemleri yapmasına engel bir durum söz konusu değildir.
Av.Gülseba AKTAŞ
- İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI HAKKI - 5 Mayıs 2021
- 6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN - 29 Mart 2021
- TÜRK BORÇLAR KANUNU’NA GÖRE KEFALET SÖZLEŞMELERİ - 14 Mart 2021
- İŞÇİNİN YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI - 28 Şubat 2021
- ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ - 28 Şubat 2021
- FİİLİ AYRILIĞA DAYALI BOŞANMA DAVASI - 14 Kasım 2020
- ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI - 15 Ekim 2020
- TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ, VELİNİN ÜCRET İADE TALEBİNİ KABUL ETTİ - 28 Eylül 2020
- BULAŞICI HASTALIKLARA İLİŞKİN TEDBİRLERE AYKIRI DAVRANMA SUÇU - 12 Eylül 2020
- İNTERNET ALIŞVERİŞLERİNDE TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI - 6 Ağustos 2020