Adana'nın Öncü Gazetesi
$ DOLAR → Alış: 34,12 / Satış: 34,25
€ EURO → Alış: 37,63 / Satış: 37,78

YAŞAMAK DEDİĞİN

EĞİTİMCİ - YAZAR HALİL KIRIK
EĞİTİMCİ - YAZAR HALİL KIRIK
  • 30.01.2021

YAŞAMAK DEDİĞİN

Teknolojinin kullanımının yaygın olması, insanların içsel boşluklarından, arzularına hitap edilmesinden dolayı gereğinden çok eğlenme, tüketme dolayısıyla doyumsuzluk hissi kişilere mutluluk vermekten öte daha çok bunalıma, boşluğu itmekte. Nitekim şuur, bilinç geliştiren insani haller ki bunlar okuma, paylaşma, merhamet etme, güzel bir amaç uğruna mücadele etme, sabır, azim gibi ihtiyaçları görmezden gelmek ruhu boşluğa, anlamsızlığa iter. İnsan üreterek, gelişerek, emek vererek gerçek huzura kavuşur. Bu yüzyılın büyük psikologu C. Gustav Jung : Karanlığı idrak etmeden ışığı anlayamazsınız. Bunu derken gerçek mutluluğun insanın konforu, eylemsizliği seçmesi, sürekli hazzı arzulaması ile olmayacağını hatta böyle pasif insanların ruhsal bunalıma, çöküntüye gireceğini belirtmiştir. Nitekim insanın huzuru gelişimine bağlıdır; arzularına köle olmasına değil. İnsanın fıtratı gelişim, üretmek, keşfetmek, öğrenmek üzerine kurulmuştur. Bu fıtrat gerçeğini görmezden gelirsek pasiflik, sürekli konfor arayışı kişiyi boşluğa, depresyona iter.

Hem üretken olmak hem konforu mutlak arzulamak, düşünmek tutarsızlıktır. Konfor arzusu üretken olmayı engellerken, üretkenlik içinde olan için üretkenlik bir konfordur ayni zamanda. Konfor arzusu hedefsizliği, amaçsızlığı kamçıladığı gibi tüketim içinde olan kişi doyumsuzluk içine düşünce boşluk yasamaya baslar. Çünkü basarı, sabır, azim, bilinçlenme, direnç gösterme çabalarını yasamayan ruh kendi kendini yonttuğu gibi yasamın anlamını da yitirir. Bu acıdan üretken, sanatkar olma var olma, gelişme, huzurlu olma adına gereklilik olabilmektedir. Batıda sanat araçken sanatçı amaçtır, doğuda sanat amaçken sanatçı araçtır. Bu açıdan bencil batıda sanattan çok sanatçı öne çıkarken kadim doğuda aslolan sanattır, sanatçı ölse bile sanatı insanlık aleminde devam eder. Modern dünya kitleleri konfora iterken diğer açıdan bilinci körelen insanlar mutsuz köleler olmaktadır. Kitleler topluca hazcı yasama hipnozuna girerken diğer yandan zayıflayan bilinçleri hayatin gerçeklerini, zorluklarını görünce paniğe kapılıp korku tünelinde yasamaya baslar. Bu süreçte olan toplumda bilim de, sanat da gelişmez, irade zayıflayacağı gibi egolar kişiliğe hakim olur..

100 metre maratonda 1. olmanın hazzını, mutluluğunu yakalamak istiyorsanız her gün antrenman yapmalısınız, uyuyarak eğlenerek birinci olunmaz. Zorluklar, hedefler, acılar, engeller insanı geliştirir, mutluluk hormonu verir, hayata anlam katar. Hayatta hedefi olmayan, yürüyecek yolu olmayanın, başaracak amacı, ideali olmayanın mutlu, huzurlu olması için de nedeni olamaz. Eylemsiz, bilgisiz, zorluk acı çekmeyen biri olgunlaşamaz, sabrı, azmi, tevekkülü asla öğrenemez.Eskilerin deyimiyle : Nerde hareket orda bereket. Ama bugün popüler kültür bizi eyleme, idealist olmaya değil pasif olmaya, sürekli hazza yöneltmek de böylece bilinç körelmekte, ruhlar mat, karanlıkta kalmakta. Popüler kültür, tüketim toplumu, moda rüzgarı insanları ruhsal, varoluşsal anlamsızlığa, boşluğa itmekte, kişileri narsisist yapıp şekilci, tek tipçi olmaya yöneltmekte.

Bugün insanları anlamsızlığa, nevrozlara sürükleyen araçlar maalesef ışıklı, gösterişli vitrinlerin arkasına, tv ekranlarına, konfor vaden türlü sosyal alışkanlıkların maskesi altında gizlenmiştir. Bilim, teknik ne kadar gelişirse gelişsin vicdan, empati, ahlak tükenmişse o toplum cinayete, barbarlığa, sömürüye devam eder.

Hayatla yüzleşmekte daha önceden hayal bile edilemeyen seviyelerde ilerleme kaydetmişken, daha az imtiyazlı atalarımıza kıyasla daha çaresiz görünmemizin sebebi nedir sizce ? Yanıt açık gibi görünüyor: İnsanlık kolektif olarak maddi güçlerini binlerce kat geliştirmiş olsa da yaşamsal deneyimlerin içeriğini geliştirmek söz konusu olduğunda çok da ileriye gidemedi. Bugün ilkel diyebileceğimiz bir çok kabilede bile modern ortamda yaşayan insanlardan daha çok duygu düşünce alış verişi olabiliyor.

halilkrk025m@hotmail.com

YAZARIN SON YAZILARI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ