25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ
25 kasım, Dominik Cumhuriyeti’nde, diktatörlüğe karşı mücadele eden Patria , Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri günün yıl dönümüdür. O dönemde kayıtlara ‘’araba kazası‘’ olarak geçen bu katliam 1985 yılında, BM tarafından ‘’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele’’ günü ilan edilir.
Kadına yönelik şiddet ilk kez 1993 yılında “Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bildirge” de tanımlanmıştır. Buna göre şiddet; İster kamusal alanda ister özel yaşamda meydana gelsin, kadının fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine acı çekmesine neden olan, onurunu zedeleyen temel hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyerek “Kadına Yönelik Ayrımcılığın” sürmesine yol açan eylemlerdir.
Şiddet ; fiziksel ( yumruk , tekme tokat, saç çekme , boğaz sıkma vb) , cinsel (cinsel organlara zarar verme, çocuk doğurmaya veya doğurmamaya, kürtaja, yakın akrabalarla cinsel ilişkiye, fuhuşa zorlama, zorla evlendirme vb) , duygusal ya da psikolojik (tehdit, hakaret, sövme, özgürlükten yoksun bırakma, eve ya da odaya kilitleme, dışarıya çıkmasına izin vermeme, başkaları yanında küçük düşürme, başka kadınlarla kıyaslama vb), ekonomik (kadının mallarını ya da gelirlerini elinden almak, para vermemek/ kısıtlı para vermek, ailenin ekonomik birikimine ilişkin bilgi vermemek, kadının düşüncesini almadan karar vermek , çalışmasına izin vermemek, istemediği işte zorla çalıştırmak, iş hayatını sürdürmesine engel olacak kısıtlamalar getirmek vb) , sosyal şiddet (kadınların, her türlü sosyal hak ve etkinliklerden yoksun bırakılması, sadece ev işlerini yapması ve çocuklara bakmasının beklenmesi vb) olarak sınıflandırılabilir. Bir diğer şiddet türü ise 13-23 yaş aralığındaki gençlerde daha çok rastlanan son yıllarda sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile artış gösteren flört şiddetidir.
Şiddet toplumsal bir sorundur .Şiddet eğitim , ekonomik güç , statü veya kadın erkek ayrımı yapılabilen bir konu değildir. Şiddet öğrenilmiş bir davranıştır ve hiçbir sebebe dayanılarak normalleştirilemez. Ancak ne yazık ki toplumumuzda var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği , erkeğin kendisini egemen gören düşüncesi kadına yönelik şiddetin artmasına sebep olmaktadır.
Şiddetten korunmak için her şeyden önce bilgilenmemiz gerekmektedir. Şiddet görüyorsak veyahut şiddet riski altında isek yardım isteyebileceğimiz önemli numaraları (155 Polis , 110 İtfaiye , 156 Jandarma , Alo 183 ) bilmemiz faydalı olacaktır. Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda çok faydalı çalışmalar yapılmaktadır. Birçok sivil toplum kuruluşu , kadın dernekleri bu alanda çalışmaktadır.
Baroların kadın hakları üzerine çalışan komisyonları , merkezleri mevcuttur. Buralardan ücretsiz hukuki destek ve bilgi alınması mümkündür. Şiddete uğrayan kadın sadece fiziksel olarak şiddet görmemektedir , fiziksel şiddeti ekonomik şiddet izlemektedir. Şiddet riskinin ciddi oranda arttığı dönemlerden birisi olan boşanma süreçlerinde baroların adli yardım birimlerinden boşanma davası sürecinde hukuki destek alınabilmektedir.