Adana'nın Öncü Gazetesi
$ DOLAR → Alış: 34,41 / Satış: 34,55
€ EURO → Alış: 36,36 / Satış: 36,50

6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN

AVUKAT / UZLAŞTIRMACI GÜLSEBA AKTAŞ
AVUKAT / UZLAŞTIRMACI GÜLSEBA AKTAŞ
  • 29.03.2021

6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN

İnsanların yaşam hakkının , aile hayatının korunması , ruh ve vücut bütünlüğünün sağlanması , kadın erkek eşitliğinin sağlanması Anayasamıza ve uluslararası sözleşmelere göre devletin en temel amaç ve görevlerindendir. Bu kanunun amacı da şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kanun kapsamında şiddetin farklı tanımlarına yer verilmiştir. Şiddet , kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı olarak tanımlanmıştır . Ev içi şiddet ise şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet olarak tanımlanmıştır. Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış ise kadına yönelik şiddet olarak tanımlanmıştır.

Bu kanuna göre aynı evi paylaşmasalar dahi aile mensubu olan kişiler , Türk Medeni Kanunu’na göre evli olanlar , resmi bir evlilik olmadan birlikte yaşayan kişiler , boşanmış eşler , çocuklar ve diğer aile bireyleri , medeni hali ne olursa olsun, sadece kadın olması sebebiyle şiddete uğrayan kadınlar , yasada şiddet olarak tanımlanan davranışlara dolaylı veya doğrudan maruz kalan kişiler şiddetin mağduru olarak sayılmıştır. Kanun sadece şiddet uygulandıktan sonra değil şiddete uğrama ihtimalinin varlığında dahi uygulanabilmektedir.

Kanun kapsamında hakim tarafından verilebilecek koruyucu , önleyici tedbir kararlarına ve mülki amir tarafından verilebilecek koruyucu tedbir kararlarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür. Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Mağdurun beyanı esastır ve yeterlidir. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir. Bu kanunla ilgili bilinmesi gereken belki de en önemli konu kanun kapsamındaki başvurular ile verilen kararların icra ve infazı için yapılan işlemlerden yargılama giderleri, harç, posta gideri ve benzeri hiçbir ad altında masraf alınmaz.

Av. Gülseba AKTAŞ

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ