Adana'nın Öncü Gazetesi
$ DOLAR → Alış: 32,49 / Satış: 32,62
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu : Yaygın mimari yapımı esas alınmalıdır, kat adedine kıstas getirilmelidir.

Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu : Yaygın mimari yapımı esas alınmalıdır, kat adedine kıstas getirilmelidir.
  • 06.04.2023

Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu : Yaygın mimari yapımı esas alınmalıdır, kat adedine kıstas getirilmelidir.

Adana Müteahhitler Birliği,  Adana Yapı Müteahhitleri Birliği,  Adana Kamu Müteahhitleri Derneği ve  Doğu Akdeniz Müteahhitler Federasyonu  tarafından 6 şubat Kahramanmaraş merkezli deprem ile ilgili ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Birlik adına açıklamada bulunan Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu, basın açıklamasında şunlara yer verdi.

Öncelikli olarak 6 şubat depreminde can verenlere rahmet kalanlara sağlık dileriz. 6 şubattaki depremle yıkıntıların altında bu kadar can kalmışken, bina yaptırılmasında vasıta konumunda olan müteahhitleri savunmak söz konusu olamaz. Ancak dünyada emsali de az görülen istisnai ikiz bu depremde; yıkılmadan hasar almamış binaların da olduğunu ve bunları da müteahhitlerin yaptığını göz ardı etmemek gerekir. Müteahhit; taahhüt eden demektir. Özel sektörde bina işlerindeki taahhütler; şeklen kişilerle ilişkili olarak, arsa sahibine verilen veya özel sektöre veriliyor gibi görünse de aslında; devlete verilen taahhütlerdir. Çünkü bütün kuralları ve teknik şartları devlet veya devlet adına belediyeler belirler ve yapı ruhsatlarını devlet adına belediler verirler. Verilen taahhüt, yapılacak inşaatın belediyelerin verdiği ruhsata göre inşaa edileceği taahhüdüdür.

Yapılacak inşaatların teknik şartlarını belirleyen ise devlet adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır. Yani; ülkede kullanılacak Betonun standardını, çeliğin evsafını, deprem bölgelerinin derecesini ve dolayısı ile üzerine yapılacak yapının bir anlama güvenlik katsayısını ve diğer teknik şartlarını; Çevre ve şehircilik bakanlığı, nerelere yapı yapılacağını, kaç kat yapılacağını, denetimini de belediyeler yaparlar. Malzeme ve işçiliği buluşturup eserin yapımını organize eden kişi olarak tanımlanabilecek müteahhit ise; devlet adına ruhsat veren belediyelere karşı bu işi projesine ve teknik şartlara uyarak gerçekleştirmek zorundadır. Belirlenen şartlar ve kurallara uyulmaması halinde doğal olarak bir bedel ödenmesi gerekir. Elbette ki; inşaa eden, genel koordinatör pozisyonunda ve yaptığı işten kazanç sağlayan olarak son değerlendirmede eylem liderinin suçlanması veya taltif edilmesi doğaldır.

Müteahhitlerin(üstenciler); belediyelerden alacakları imar durumundan sonra, yaptıracakları ilk iş; inşaatı taşıyacak zeminin sondajıdır. jeoloğun yapacağı sondaja, göre söz konusu yere yapılacak inşaatın zemin emniyeti belirlenir. Sonra; verilen imara göre mimari projeleri, Binanın dayanım projeleri olarak tanımlanabilecek statik(Betonarme) projeleri ve diğer; elektrik,tesisat,peyzaj projelerini hazırlanıp belediyelere verilir. Belediyelerin ilgili birimleri bu projeleri tetkik ederek, uygunsa  ruhsat verirler ve bu ruhsata gere  üstenci işe başlar..Belediyelerin uygun görmediği yapılar ruhsatsız yapılardır. Müteahhit, Belediyelerin tasdik etmiş olduğu bu projelere göre inşaatın yapımını taahhüt etmiş olur. Bu aşamadan sonra; İnşaatın tasarlanan projeye göre yapılıp yapılmadığını kontrol için yapı denetim firmaları da devreye girer ve yapılan her imalatın; belediye tarafından uygun bulunan projeye göre yapılıp yapılmadığının kontrol ederler ve iş bitirilir. İş bitirildikten sonra; yine belediye elemanlarınca bina kontrol edilerek;  projelerine göre eksiksiz yapılmışsa iskan müsaadesi verilir. Yani:

Binanın yükünü çekecek zeminin bu yapıya uygun olup olmadığını belirleyen müteahhit değil jeologlar ve bunun uygunluğunu onaylayan belediyelerdir. Hangi zemine kaç katlı inşaat yapılacağını tayin eden Mimari projelerin, binayı ayakta tutacak olan statik projelerin ve diğer projelerin uygunluğunu denetleyen, uygun değilse ruhsat vermeyen belediyelerdir. İnşaat esnasında da yapının teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetimini de denetim firmaları yapar.  Müteahhit sadece organizatör pozisyonundadır, malzemeyi temin ve yaptırır.

İMÜTEAHHİTLİK HİZMETİ

Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de de İşini kötü yapan elbette ki vardır. İşi taşere edip sadece kazancını düşünen müteahhitler de vardır.  Fakat sistem; devletin şemsiyesi altında onun verdiği olur ve müsaadelerle işler. Yani eğer sistem, Türkiye’nin hiçbir yerinde 5 katlıdan fazla bina yapılamaz dese, ya da şu evsafta betonu kullanılacak, şu özellikteki çelik kullanılacak şartını koysa müteahhit aksini yapamaz. Kısaca, deprem kuşağı ile çevrili olan ülkemizin her yanına her şartta önemli bir özellik aramadan yüksek binaya yapmaya devlet adına olur veren belediyelerin suçlu olup olmadığı da sorgulanmalıdır. İnşaatlar zemin üzerinde yükselirler.Elbette bir yerlerde hata yapılmış olsa gerekir ki bu kadar canı telef edilmiştir. Bu üzücü sonucu almanın sebepleri olarak:

Zemin dayanıklılığını yanlış tespit eden sondajcının, hatalı bilgisayar programları ile eksik demir donatı ve yetersiz kesit tayin eden mühendisliğimiz ve onu denetlemeyen sistemin. Uygulamanın projelere göre yapılıp yapılmadığını denetlemekle görevli olan Yapı denetim firmalarından görevlerini hakkıyla yapmayan firmaların, betonu istenilen kalitede getirmeyen veya slambını bilinçsizce tayin eden hazır beton firmalarının, etriye sıklığına önem vermeyen, bindirme paylarına, kancalamaya, bağlamaya önemsiz bulan demircinin, vibrasyonu yeterince yapmayan inşaat amelesinin ve bütün bunlardan sonra görevi; müteahhit adına yapılan işleri denetlemek olan şantiye şefinin ve bu işleri yürütenlere yetirince bilinç vermeyen eğitim sistemi sorgulanmayacak mıdır? Ama genel koordinatör pozisyonunda olan ve işine iyi eğilmeyen  gayesi sadece para kazanmak olan müteahhitleri de suçlamamak mümkün değildir.

Geçmiş yıllarda yapılmış olan inşaatlardaki sorunlar ise daha bir garip durum arz eder. Devlet 1996 yılında deprem bölgeleri yeniden derecelendirmiştir. Bölgemiz 3 derece deprem bölgesi iken 2. Derece deprem bölgesi olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama ile zaten bu tarihten önce yapılmış olan inşaatlar, çürük olarak tanımlanabilecek düzeye indirgenmiştir. Bu binaları yapan veya yaptıranın kabahati sorgulanabilir mi. Keza yapı denetim kanunu 2001 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce yapılan inşaatlar denetimsiz olarak yapılan binalardır.  Hazır beton kullanılması ise, ancak 2004 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Keza 1999 yılından önce yapılan binalarda ocaktan çıkarıldığı gibi kullanılan ve tuvanen denilen kum-çakılın kullanılmasına cevaz verilmişti ve statik hesaplar B160 (C16) beton sınıfına göre projelendirilmiştir.

Üniversitelerimiz bu standardı işlemiş ve öğretmişlerdir. Burada kusurun sistemde mi sisteme göre hareket eden kişilerde mi olduğu sorgulanır durumdadır. Bu verilerle bu işleri gerçekleştirme ruhsatı verilen ve Müteahhit olarak tanımlanan meslek gurubunun yaptığı işlerdeki sorumluluğu ne derecede olabilir? Ayrıca, üretilen her imalatın bir süresi varken, resmi işlerde: fen ve sanat kurallara uyulmaması (  4735 ve 4734 sayılı yaslarda) 15 yıl olarak tanımlanmışken özel inşaat işlerinde, hukuken süre belirtilmemiş ve süresizlik söz konusudur. Denize kıyısı bölgelerdeki inşaatların bodrum katlarında önemli ölçüde korozyon oluşmaktadır. Durumu kamuoyunun takdirlerine arz ederiz.

YAPILMASI GEREKENLER:

1-Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünü disipline edecek, bir şemsiye altında toplayacak (Berberlerin, Kasapların, Elektrikçilerin odası varken- esnaf  odasına bağlı olarak)  odaları olmayan müteahhitlerin, müteahhitlik odasının acil olarak kurulması gerekir.

2-Herkese müteahhitlik belgesi(Muktesep haklar saklı kalmak kaydı ile) verilmemeli, teknik elemanlar öncelik verilmelidir.

3- Zemin emniyet gerilmesinin tayini özel önem arz eder. Bu bakımdan sondaj raporlarının bir üst kurulca da denetimden geçirilmesi

4-İnşaatın ana teknik eleman unsuru inşaat kalfalarıdır. Belli m2 üzerindeki inşaatlarda mutlaka teknik lise mezunu kalfa bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Ülkenin genelindeki inşaatlarda bu işin teknik olmayan elemanlarca yürütülür olması çok önemli bir eksikliktir.

5-Orta hasarlı binaların bir kere daha gözden geçirilmesi ve güçlendirilebilinenlerin güçlendirilerek milli ekonomiye kazandırılması önem arz etmektedir.

6-Gelinen aşamada; tüm ülkenin 1.sınıf deprem bölgesi olarak ilan edilip, bina statik hesaplarının buna göre yapılması önem arz etmektedir.

7-Depremlerde hayati önem arz eden; Hastahane, okul, ilk yardım, mülki idare binaları gibi binalardan yeni yapılacaklarda sismik izalatör kullanılması zorunluluğu getirilmelidir.

8-Yaygın mimari yapımı esas alınmalıdır, kat adedine kıstas getirilmelidir .

9-Bina statik hesaplarının 3.bir merci(İMO veya başka ihdas edilecek bir kurum) tarafından denetlenmesi.

10-Denetimin  odalar tarafından yapılması veya mevcut sistemde yapılacaksa yetkin inşaat mühendislerince bu görevin yapılması ve cezai müeyyidelerin daha ağırlaştırılması. Üst kontrol mekanizmanın da ciddi olarak inşaatları zaman zaman denetleyip arşivlemesini önermekteyiz.

 

 

 

 

MAR-DAD üyeleri bayramlaşma töreninde  bir araya geldi
                                       ...
Nakliyeciler Sitesi Yönetimi tarafından site esnafına iftar yemeği verildi
                                       ...
 Nevvaf Tekruri: Gazze’ye yardımlar ulaşıyor
Adana’da, Adana Sivil İnisiyatif Meclisi tarafından düzenlenen “ümmet iftarı” programında konuşan Filistin Âlimler Birliği Genel Başkanı Nevvaf Tekruri, işgalci siyonistlerin,...
Engelli STK’ ların yere, sahaya  ihtiyacı var
Engelli STK’ ların yere, sahaya ihtiyacı var   Yıldız Engelliler Spor Kulübü olarak Başkan Fethullah Kaygün, Başkan Y ardımcısı Yıldız...
DEM Parti adaylarını tanıttı. Kent uzlaşısı kapsamında kentin yönetimine aday olduk.
                                       ...
“Ramazan Kardeşliğe Çağrı”
                                       ...
Çukurova Belediyesi çalışanlarına uygulanan baskı , yönlendirme yıldırma politikalarının  karşısındayız
                      Çukurova Belediyesi çalışanlarına uygulanan baskı , yönlendirme yıldırma politikalarının ...
Yeniden Refah Partisi Çukurova İlçe Belediye Başkan Adayı Mustafa Geldi: Ahlaklı belediyecilik anlayışı Çukurova’ya damgasını vuracak
Yeniden Refah Partisi Çukurova İlçe Belediye Başkan Adayı Mustafa Geldi, projelerini anlatmak için Kaburgacı Mustafa’da kahvaltılı basın toplantısı düzenledi.  Yeniden...
YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ TALEP VE BEKLENTİLERİMİZİ İÇEREN BASIN AÇIKLAMAMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK!
YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ TALEP VE BEKLENTİLERİMİZİ İÇEREN BASIN AÇIKLAMAMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK! Türkiye Kamu-Sen Adana İl Temsilcisi Durdu Mehmet Girgeç, yerel seçimler...
Sağlıkta şiddetin önlenmesi için acil adımlar atılmalı
Memur-Sen ve Sağlık-sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu acil serviste hastası tarafından darp edilen Hekim ile ilgili Seyhan Devlet Hastanesi...
Fatih Mehmet Kocaispir MHP Adana İl’de coşkuyla karşılandı
                                       ...
İYİ Parti Sarıçam Belediye Başkan adayı Avukat  Yusuf Özer oldu
    İYİ Parti Sarıçam Belediye Başkan adayı Avukat Yusuf Özer oldu İYİ Parti, 31 Mart gerçekleştirilecek yerel seçimlerde Sarıçam...
ATT ve Paramediklere aylık en az 8 bin TL yemek ücreti ödenmesi gerekir
Memur-Sen ve Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu sendika binasında basın açıklaması yaptı. Yaptığı basın açıklamasında acil sağlık hizmetleri çalışanlarının...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ