Adana'nın Öncü Gazetesi
$ DOLAR → Alış: 27,09 / Satış: 27,19
€ EURO → Alış: 28,83 / Satış: 28,94

SUYA ERİŞİM BİR İNSANLIK HAKKIDIR

SUYA ERİŞİM BİR İNSANLIK HAKKIDIR
  • 22.03.2021

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi Başkanı Ümit Türkmen, su kaynaklarında yaşanan sıkıntıya dikkat çekerek, Dünya Su Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Başkan Türkmen, suya erişimin bir insanlık hakkı olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti.
1993 yılında BM tarafından kabul edilen ve kutlanan Dünya Su Günü bu yıl pandeminin ağırlaştırdığı su sorunlarıyla; Dünyada 2.2 milyar insanın güvenli içme suyuna erişim hakkının bulunmadığı bir ortamda yeniden kutlanmaktadır. Dünyanın su kaynakları açısından sorunlu bir bölgesinde olan ülkemizde de 2050 yıllarından sonra ciddi anlamda bir su sorunu yaşanacağı öngörülmektedir.
Son yıllarda ülkemizde ve Dünyada biraz da iklim değişikliği sonucu su ile ilgili sorunlar daha çok artmaktadır. Dünya ve özellikle ülkemizde ciddi su sorunları yaşanmaktadır. Bugün itibari ile ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundan su fakirliği yaşamaya aday bir ülkedir.  Türkiye genelinde toplam yağış miktarlarında Doğu Karadeniz hariç 2050`den itibaren belirgin olmak üzere özellikle Akdeniz, Ege ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yıllık yağış miktarlarında ciddi azalmalar beklenmektedir. Tahminler 2030-2040`lardan itibaren bugün 1365 metreküp olan yıllık kişi başına düşen su potansiyelinin 700 metreküpe kadar gerileyebileceğine işaret etmektedir. Kişi başına su potansiyelinin 2 bin metreküpün altındaki ülkeler “su azlığı”, bin metreküpün altındaki ülkeler ise “su fakirliği” çeken ülke olarak tanımlanmaktadır. Türkiye bugün itibariyle bile su azlığı çeken ülkeler kategorisindedir. Bugün itibari ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük kentlerimiz ciddi bir su sıkıntısı ile karşı karşıyadır. Büyük bir hızla su kaynaklarının kirlendiği ülkemizde Doğu Karadeniz, Fırat ve Akdeniz`deki havzalar hariç bütün akarsular ciddi anlamda kirlenmiştir. Gediz, Sakarya, Kızılırmak, Menderes, Ergene gibi nehirlerin suları arıtılamayacak kadar kirlidir. Tüketilebilir yerüstü ve yeraltısuyu potansiyelinin yılık ortalama 112 milyar m3 olduğu buna karşılık tüketilen su miktarının yaklaşık 75 milyar m3 olduğu dikkate alınırsa ülkemizi ileride ciddi bir su kıtlığının beklediği tahmin edilebilir. Yıllık binde 12 nüfus artışı göz önüne alındığında en iyimser tahminle mevcut kaynakların en fazla 2055 yılına kadar yeterli olacağı anlaşılır.

Yaşadığımız pandemi sürecinde bir temizlik aracı olarak kullanılan suyun stratejik önemi daha da artmıştır. Covid 19` un bulaşarak yayılmasını önlemek için tüm bilim insanlarının öncelikle önerdiği şey el temizliği. Bunu milyarlarca insana sağlayabilecek olan doğal kaynağın adı su ve sabun. Suyun bu salgında can kaybının artışını engelleyen önemi herkes tarafından daha iyi anlaşıldı. Özellikle kentlerimizde bir önceki yıla göre tüketilen su miktarının artmasının nedeni budur. Bu durum, suyun yaşama hakkı gibi bir insan hakkı olduğu gerçeğini bir kez daha bize hatırlatmıştır. Salgının atlatılmasından sonra su kaynaklarımız ve su yönetimimize bakışımız da değişmeli. Birçok paradigma gibi bu paradigmayı da değiştirmeliyiz.

Suya erişim bir insanlık hakkıdır. Su olmadan hayatın devamlılığını sağlamak olanaksızdır. Tarım, endüstri ve kentleşme ile ilgili faaliyetleri su olmadan yürütmek mümkün değildir. Dolayısıyla su varlıklarını korumak, aşırı kullanılmasını ve kirlenmesini önlemek insan soyunun en önemli görevlerinden biridir. Yeraltı ve yerüstü sularının kimyasal kalitesinin periyodik ve kapsamlı çalışmalarla kontrol edilmesi gereklidir. Kentsel, tarımsal ve endüstriyel faaliyetler sonucunda açığa çıkan ve gerekli önlemler alınmayınca sulara bulaşarak kirliliğe neden olan çok sayıda kimyasal vardır. Kurşun, arsenik, cıva gibi ağır metaller, sayısı epeyce kabarık olan pestisitler, sudaki klorla birleşen uçucu organik bileşikler, farmakolojik esaslı kimyasal maddeler, aromatik hidrokarbonlar ve organik klorlu kirleticiler gibi toksik etkili kimyasal maddeler en önemli kirleticiler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Su yönetiminin başta büyük kentlerimiz başta olmak üzere başarısızlığa uğraması, temiz su kaynaklarının hızla azalması ve kirlenmesi ambalajlı su sektörünü yaratarak yıllık cirosu 7 milyar olan bir pazarın doğmasına neden olmuştur. Ülkemiz sektörel bazda Dünyanın 7. büyük ambalajlı su tüketen ülkesi haline gelmiştir. Yaklaşık on yıl önce musluklardan akan suların içildiği bir ülkeden bugün yoğun olarak ambalajlı su tüketilen bir ülkeye dönüşüm söz konusudur.

İnsan için hayati bir önem taşıyan, bir gereksinim ve hak olduğu kabul edilen suyun insanlara temiz, uygun ve bedelsiz olarak temin edilmesi ve onlara ulaştırılması sosyal bir sorumluluktan öte aynı zamanda bir insanlık görevidir de. Bu görevin yerine getirilmesinde ortaya çıkan ve giderek bir meta ticaretine indirgenen kabul edilemez bu durum, yurttaşlarımızı sahip olmaları gereken bu gerçeklikten başka bir duruma asla sürüklememelidir.

YENİ ADLİ YILDA HUKUK DEVLETİNE DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR
                                       ...
Çukurova Üniversitesindeki çalışanlarımızın promosyon haklarını sonuna kadar savunacağız.
Çukurova Üniversitesindeki çalışanlarımızın promosyon haklarını sonuna kadar savunacağız   Memur-sen il temsilciliği  ve Öz-Sağlık-İş  şubesi tarafından Çukurova Üniversitesi promosyon görüşmeleri...
3 dünya, 2 Avrupa, 1 Balkan şampiyonluğu olan  Mert Arıoğlu, 2024 yılı için hedef büyüttü.
Vücut geliştirme sporunda 10.yılını dolduracak olan geçmiş dönem Seyhan Ülkü Ocakları Başkanı, halihazırda MHP il yönetim kurulu üyesi olup aynı...
SORUNLARIN TARTIŞILMADIĞI TOPLU SÖZLEŞMEDE SON OTURUMA KATILMIYORUZ!
SORUNLARIN TARTIŞILMADIĞI TOPLU SÖZLEŞMEDE SON OTURUMA KATILMIYORUZ! Türkiye Kamu-Sen Adana İl Temsilcisi Durdu Mehmet Girgeç, 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri...
YENİDEN REFAH PARTİSİ SEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞI ARI GİBİ ÇALIŞIYOR
Yeniden Refah Partisi İlçe divan toplantısını Seyhan İlçe Başkanlığında il başkanı Selahattin Baysal, Adana il sorumlusu Önder Narin, Genel Merkez...
      Yeniden Refah Partisi Yüreğir İlçe Başkanlığı Divan Toplantısını Gerçekleştirildi
                    Yeniden Refah Partisi Yüreğir İlçe Başkanlığı, ağustos ayı ilçe divanını...
ENGELLİLER PARAŞÜTLE YAMAÇLARI AŞTI
                                       ...
Bekir Nennioğlu : Refah payı içeren gerçekçi teklif bekliyoruz
                                       ...
ASİM’den Milli Eğitim Bakanına LGBT+İ uyarısı
                                       ...
19 Mayıs Gençlik Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden  Aşure Günü etkinliği
19 Mayıs Gençlik Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Erdal Çakan’ın ve Kadın Kolları Başkanı Sebahat Akın önderliğinde “Aşure Günü”...
AGSYD üyeleri Aşure Günü etkinliğinde bir araya geldi
AGSYD üyeleri Aşure Günü etkinliğinde bir araya geldi      Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği’nde, Seyhan Belediyesinin katkılarıyla aşure...
Mehmet Tanrıöver SGK’da Daire Başkanı oldu
  Adana’nın sevilen bürokratlarından biri olan Ticaret İl Müdür Yardımcısı Mehmet Tanrıöver, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Strateji Daire Başkanlığına Daire...
Bekir Nennioğlu: 1. dereceye gelmiş bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600 olması gerekir
Bekir Nennioğlu: 1. dereceye gelmiş bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600 olması gerekir Memur-sen Adana İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Adana...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ