COVID bahane edilerek, mahpusların sosyal ve kültürel aktiviteleri ve havalandırma gibi pek çok hakkı gasp edilmiştir
COVID bahane edilerek, mahpusların sosyal ve kültürel aktiviteleri ve havalandırma gibi pek çok hakkı gasp edilmiştir
İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Çukurova bölge hapishaneleri ile ilgili bir rapor hazırladı. İlgili raporda şunlara yer verildi.
Türkiye hapishaneleri, uzun yıllardır ülkedeki en önemli hak ihlallerinin yaşandığı yerler haline gelmiştir. Hapishanelerde, mahpuslara dönük tecrit uygulamalarının, işkence ve onur kırıcı muamelenin, mahpusların dışarısı ile iletişim kurma haklarının keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi, sağlık ve tedavi haklarının sağlanmaması gibi uygulamaların hapishane idarelerince giderek olağan ve rutin uygulamalar haline getirilmesi ve yetkililerin İnsan Hakları Kuruluşlarının çağrılarına kulak kapaması nedeniyle sorun giderek çözümsüz bir hal almıştır.
Hak örgütlerinin verilerine göre, 2010-2019 yılları arasında, İnfaz Hakimliklerine, hapishanelerde bulunan mahpuslar 1.691.131 hak ihlali başvurusu gerçekleştirmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yakıcı etkileri görülen COVID-19 salgınının ortaya çıkması ve hızla yayılması süreci de göz önünde bulundurulduğunda bu sayının son 2 yılda giderek arttığı tespitini yapmak pekala mümkündür. Kaldı ki COVID-19 salgınının ülkemizde pik yaptığı dönemde;17 mahpus COVID nedeniyle yaşamını yitirmiş, bu süreçte hapishaneler ve mahpuslar ile iletişim neredeyse imkansız hale gelmiş, mahpusların aile ve avukat görüş hakları kaldırılmış, ağır hasta/hasta mahpusların tedavileri gerçekleştirilmemiş, zorunlu karantina uygulaması mahpuslar için bir tecrit haline gelmiş, mahpusların hapishane dışına gönderdikleri/kendilerine gelen mektuplar pandemi bahanesi ile ya gönderilmemiş ya da kendilerine verilmemiştir. Bu durum mahpuslar için kapatılma koşullarını zaten yeteri kadar güçleştiriyorken, hapishane idarelerinin bu durumu adeta bir fırsata çevirmeleri de güçleşen kapatılma koşullarını çekilmez kılmıştır.
Hapishane İdarelerince, COVID bahane edilerek, mahpusların spor, sosyal ve kültürel aktiviteleri ve havalandırma gibi pek çok hakkı gasp edilmiştir. Son dönemlerde hapishane idarelerinin keyfi ve hukuka aykırı şekilde mahpuslara vermiş oldukları disiplin cezaları da hapishane idarelerinin bu keyfi tutumlarının en somut göstergelerinden biridir. Yine 29 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan ‘Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik’ ile koşullu salıverilme şartları oluşmuş birçok mahpus İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi ve ayrımcı raporları doğrultusunda iyi halli sayılmamakta ve koşullu salıverilme hakkından faydalandırılmamaktadır. Hapishanelerde yaşanan durum böyleyken; bahsi geçen bu hak ihlallerinin son bulması amacıyla 27 Kasım 2020 tarihinde süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemleri başlatılmış, bu eylemler bugün itibari ile 100’den fazla hapishanede binlerce mahpusun katılımı ile devam etmektedir.
Türkiye hapishanelerinde geçmiş yıllarda yaşanan açlık grevleri pratiği ve bu açlık grevleri sonucu yaşanan ölümler göz önünde bulundurulduğunda, açlık grevi yapan mahpusların kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının yapılması gerekmektedir.
ADANA/KÜRKÇÜLER F TİPİ KAPALI HAPİSHANESİNDE YAŞANAN
HAK İHLALLERİNE İLİŞKİN YAPILAN GÖRÜŞME VE TESPİTLER :
04.08.2021 tarihinde Ö.T. ile yapılan görüşmede; “Sosyal medya üzerinden yaptığım 4 adet paylaşım nedeniyle örgüt propagandası suçlamasıyla 4 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldım. Önce 38 gün tutuklu kaldıktan sonra ceza verilerek hükümle birlikte tahliye edildim. Ancak ceza verilmesine rağmen avukatım, verilen mahkumiyet kararını süresinde istinaf etmediği için hakkımdaki cezanın kesinleşmesi üzerine 12 gün sonra bu kez cezanın infazı için tutuklandım. 7188 sayılı yasadan faydalandırarak Kasım 2020 de tahliye edildikten sonra yeniden temyiz başvuru talebimin reddedilmesi üzerine yine 12 gün sonra tekrar cezanın infazı için tutuklandım. Bir süredir tarafsız koğuşta kalıyorum ve herhangi bir disiplin cezam da olmamasına rağmen iyi hal koşullarından faydalandırılmamaktayım. Açık cezaevi koşullarım oluştuğu halde denetimli serbestlik
hükümlerinden faydalandırılmamaktayım. Propaganda suçundan tutuklu olduğum halde bana örgüt üyesi gibi işlem yapılarak örgüt hakkında bilgi vermediğim ve örgütten ayrılmadığım gerekçesiyle hakkımda iyi hal raporu verilmedi. Bu nedenden dolayı İnfaz
Hakimliğine ve Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesine infaz durumum ile ilgili talep dilekçeleri göndermiş olmama rağmen durumum ile ilgili tarafıma herhangi bir bilgi verilmemiştir
HAKKIM İHLAL EDİLDİĞİ ve HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIM İÇİN AÇLIK GREVİNE BAŞLADIM. BUGÜN AÇLIK GREVİ EYLEMİMİN 24. GÜNÜDÜR.
Bunun yanı sıra kaldığımız Kürkçüler F Tipi Cezaevi girişinde çıplak arama uygulaması yapılmaktadır. Ayrıca bizlere yeterli miktarda sıcak su verilmemekte ve berber talebimiz olmasına rağmen
bu talebimiz karşılanmamaktadır. Cezaevinde acil bir hasta olduğu durumlarda ambulans gelmemekte sadece gardiyanlar kapıdan bakıp gitmekteler. Bu durumların çözümü için kurum müdürü, doktor ve psikolog ile görüşme taleplerimiz gerekçesiz ve keyfi bir şekilde reddedilmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.