MEHMET SEZER: “ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU EKONOMİK KRİZE KURBAN EDİLMEMELİDİR”
MEHMET SEZER: “ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU EKONOMİK KRİZE KURBAN EDİLMEMELİDİR”
Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer; “Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı; Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı” dedi.
Eğitim-öğretim ve bilim hizmetleri dalında Genel Yetkili Sendika olan Eğitim-Bir-Sen 81 ilde düzenlediği eş zamanlı basın açıklamasıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili taleplerini açıkladı. Adana’daki basın açıklamasını Şube Başkanı Mehmet Sezer gerçekleştirdi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iki yıl önce çıkarıldığını hatırlatan ancak çıkarılan kanunun bütün uyarılara rağmen ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmediğini ve daha ilk uygulamasında yetersizliğinin ortaya çıktığını vurgulayan Başkan Sezer; “Bu günlerde yetersizliği açık ve iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesi ve bu sefer kapsamı geniş, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir kanun tasarısı, TBMM gündemine gelsin istiyoruz” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin kısmî iptal kararı sonrası, Bakanlığın girişimiyle yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı hazırlandığını, Cumhurbaşkanlığında son şekli verilen tasarının TBMM’ne sevk edileceğini hatırlatan Mehmet Sezer açıklamalarında; “taslağın görüşüldüğü süreçte, çeşitli bahanelerle eğitim çalışanları arasında ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısının devam ettirilmeye çalışıldığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Sezer açıklamalarını; “Şube müdürü veya üstü kadrolarda bulunan personelin büyük bir çoğunluğunun diğer bakanlıklardan farklı olarak öğretmen kökenli olduğu, öğretmenlik ünvanlının bu kişiler yönünden kazanılmış bir hak, hak edilmiş bir unvan, yetkinliğe sahip bir meslekî tecrübe olduğu unutulmamalıdır.
Yine söz konusu kadrolarda bulunanların eğitim-öğretim kamu hizmetinin niteliği gereği eğitim ve öğretimden ayrıştırılması mümkün bulunmayan eğitim yönetimi ve denetimi faaliyetlerini icra ettikleri, bulundukları kurumların sadece bir idarî faaliyet yürütülen yerler değil eğitim kurumlarını tamamlayan yapılar oldukları, kısaca bizatihi eğitim-öğretimin içinde bulundukları göz ardı edilmektedir” şeklinde sürdürdü.
Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer taleplerini de sıraladı;
Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında eğitimciyi ayrıştırmayan bütünleştiren, farklılaştırmayan eşitleyen, engellemeyen destekleyen; eğitimi ve eğitimciyi bütüncül, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir bakışla ele alan bir meslek kanunu içeriğinin oluşmasının mümkün ve elzem olduğuna inanıyoruz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir. Ek ders ücreti artırılmalıdır. Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır. Kariyer Basamakları tazminatı emekliliğe yansıtılmalıdır. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası katmerli ceza haline getirilmemelidir. Birinci dereceye gelen bütün memurlara 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir. Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalıdır. Anayasal bir hak olan aile bütünlüğü teminat altına alınmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalıdır. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır. İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmelidir. Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir.”
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu (Üniversite) Şube Başkanı Mehmet Benli, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görevli eğitim çalışanları ile Eğitim-Bir-Sen üyeleri katıldı.