MHP ARDAHAN MİLLETVEKİLİ ADAYI SUNA NURSEN OPALAY: MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ OLARAK SORUNLARIN AŞILACAĞININ SÖZÜNÜ VERİYORUZ
Milliyetçi Hareket Partisi Ardahan milletvekili adayı Suna Nursen
Opalay, Ardahan’da seçimlere yönelik bir basın açıklaması yaptı. Suna Opalay, yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti.
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanım, Ülkü Ocakları İl Başkanım, sendikamızın birbirinden değerli temsilcileri, TÜRKAV il temsilcim, üniversitemizin kıymetli akademisyenleri, saygıdeğer muhtarlarımız, değerli basın mensupları, aziz dava arkadaşlarım, hanımefendiler, beyefendiler Seçim Koordinasyon Merkezimizin açılışına hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Kıymetli Ardahanlı hemşehrilerim, malumunuz olduğu üzere kritik bir viraja girmiş bulunuyoruz. 14 Mayıs 2023 seçimlerine az bir süre kaldı. Bu süre içerisinde 28. Dönem Milliyetçi Hareket Partisi Ardahan Milletvekili adayı olarak partimizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında, Türkiye Yüzyılında hedefimiz, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de Milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun tezahür etmesidir.
Malum ülkemiz 14 mayısta hem Meclis seçimi hem de başkanlık seçimini aynı gün de yaşayacak. Bir çok siyasi parti Meclis için yarışırken dört aday da Başkanlık için mücadele edecekler. Bu gün burada kendimden ve partimden sizlere söz etmek isterim. Biz hem MHP olarak hem de şahsım olarak bu topraklarda birlikte yaşadığımız 85 milyon insanı sevgiyle kucaklayan bir anlayışın mensuplarıyız. Bu 85 milyonun ne dili ne dini ne de etnik yapısına göre bir ayırım yapmadan hepsini kardeşimiz olarak görmekteyiz. Bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Aynı acıyı ve aynı mutluluğu birlikte yaşıyoruz. Kardeşlerim bizim bir birimizle bir sorunumuz yok iken, topraklarımıza göz diken emperyalist güçler ne yazık ki bu kardeşlik hukukumuzu bozmak ve bizi birbirimize düşman etmek için her türlü yolu denemekten geri durmayıp kurdukları taşeron örgütler ile insanlarımızın arasına kan davası sokmaya çalışıyor. Bu düşmanlık Amerika ve İngiltere başta olmak üzere bir çok batı devletleri tarafından finanse edilmekte ve körüklenmektedir. Amerika demek, İngiltere demek kan ve gözyaşı demektir.
Irak, Suriye, Mısır ve Libya en yakın örnekleridir. Demokrasi getireceğiz diye milyonlarca insanın kanını döküp bu ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerini kendi ülkelerinin menfaatleri gereği ipotek altına aldılar. Benim bin yıldır birlikte yaşadığım kız alıp kız verdiğimiz et ve tırnak gibi kaynaştığımız kardeşlerimin haklarını, devlet olma mazisi, iki yüz yıl olan Amerika mı sağlayacak. Bu tamamen bir oyun. Siyonizmin kontrolünde olan Amerika bizi bölüp, Buralarda büyük bir İsrail devleti kurma gayretindedir. Buna karşı uyanık olmalı saflarımızı sıklaştırmalıyız.
Bu nedenle 14 Mayıs seçimleri çok önemlidir. Türkiye, ya bağımsız barış ve kardeşliğin hükümran olduğu bir devlet olacak, ya da, müstemleke bir eyaletlere bölünmüş, batıya bağımlı birer vilayetlere dönüşecektir. Ben buraya bu siyonist oyunları anlatmaya geldim. Amacım Vekil olmakdan önce gördüğümüz ve tespit ettiğimiz bu hain oyunları sizlere anlatmaktır. Çünkü biz Parti olarak” önce Milletim ve Ülkem, sonra partim ve ben” diyen bir partinin mensuplarıyız.
Sizlere bilge liderim, Devlet Bahçeli Beyin selamlarını getirdim. Kendileri bana “ her bir Ardahanlı kardeşimi ak alınlarından öpüyor, seni onlara emanet ediyorum” dedi. Hepinizin bildiği gibi 15-16 yıllık bir Ak Parti hükümeti ve 5-6 yıllık Cumhur ittifakı, Türkiye’mizi yönetmektedir. İlk 15 yılında bazı Fetö ve Amerikancı, kişilerin telkinleriyle, yanlış icraatların yapıldığı bir gerçektir. Ancak Cumhur İttifakının kurulmasıyla birlikte, gerek Savunma sanayimizde, gerek enerji alanında, çok büyük atılımlar yapılarak, dünya devletleriyle boy ölçüşür hale gelinmiştir. 3-4 yıl sonra, artık kendi enerjisini kendi üreten ve dışarıya enerji satan bir Türkiye olmak için başlatılan hamleler olmuştur. Bu gün Ordumuz kendi Silahlarını, Uçaklarını, Helikopterini, İhasını, Sihasını kendi yapabilmektedir. Türkiye enerjiye yıllık üç yüz milyar dolar para harcarken, bu yarıdan aşağı düşmüştür. 3-4 sene sonra bu para kendi insanlarımızın huzuruna harcanacak ve her insanımızın gelir düzeyi artacaktır. Türkiye bu gün dünya devletidir. Suriye’de Libya’da söz hakkı bizdedir. Sanayimiz büyük merhale göstermiş, ihracatımız her yıl, bir önceki yılı ikiye katlar olmuştur. Ne yazık ki, bu ihtişamlı yükselişi, dünyayı da etkileyen corona isimli virüs durdurdu ve ekonomik bir sıkıntı içine girmek zorunda kaldık. Ekonomisi güçlü devletler dahi büyük sarsıntılar yaşamıştır.
Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da ve Akdeniz’de, amacına ulaşamayan Amerika ve batı, bunun sorumlusu olarak Türkiye’yi ve onun başkanı sayın Erdoğan’ı hedef tahtası yapmış ve Türkiye’deki işbirlikçilerini de harekete geçirterek, ekonomide spekülatif fiyat artışları yapmış ve yapmaya da devam etmektedirler. Okyanus ötesine, beyni ve göbeği ile bağlı bazı marketler zinciri, durduk yere zam yapar olmuş, üretilen mallar üreticiden alınarak, piyasadan çekilerek imha edilmiştir. Maksatları çarşı ve pazarda, olağan üstü zamlarla vatandaşı, iktidara karşı istan ettirmektir.
Bu konuda, bir kaç firmaya büyük cezalar kesilmiştir. Ekonomideki sıkıntının nedenlerinden biri de, teröre harcanan paralardır. Sizlerin, çocuklarınızın rızıkları maalesef ki, terör belasına gitmektedir. Bunda da sona gelinmiş, devletimiz terörü sınırımızdan çıkartmıştır. Yine ekonominin sıkıntı içinde olmasının bir diğer nedeni de, Suriye’de yaşanan savaştan dolayı, Ülkemize olan mülteci akınıdır. Devletimiz bunun içinde Suriye içinde, harabeye dönen yerlerde evler yaparak bu mültecileri, ülkelerine göndermeye başlamıştı. ilk parti, beş yüz bin Suriyeli ülkelerine geri gönderilmişti. 2-3 yıl içinde de bakiye kalanlar, periyodik olarak gönderilecekti.
Ne yazık ki 11 vilayetimizde yaşanan deprem sonrası, öncelikle buraların, yaralarının sarılmasını zaruret haline getirmiştir.
Sevgili dostlar, bu gün Türkiye’de iktidara alternatif olanlara bir bakın, yedi ayrı kafa, hiç biri sizin derdinizin çaresi için çaba göstermiyor, tek amaçları kendilerine makam mevki sağlamaktır. Bir kararda, bir atamada, yedisi de imza atmazsa bu karar alınamayacakmış. Ülkemizin zaman kaybına asla tahammülü yoktur. Zaten Yaptığımız icraatlardan sonra Türkiye bize aferin diyecek demiyorlar. “ Avrupa bize aferin diyecek” diyorlar. İktidar olurlarsa memura şu rahatlığı sağlayacağız, işçiye şu kalkınmayı yapacağız, köylüyü yurdun efendisi yapacağız, öğrencilerin yurt problemini şu kadar zamanda çözeceğiz gibi bir dertleri yok. Dedikleri,” savunma sanayini denetim altına alacağız. Askeri Iraktan, Suriye’den, Libya’dan geri çekeceğiz. İçeri alınan Fetöcüleri ve PKK lıları dışarı çıkaracağız, görevden alınanları göreve iade edeceğiz diyorlar. Bu sözlerin hepsi Amerika’nın istekleri, yani benim vatandaşımın dertleri, onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ olarak, halkımıza verdiğimiz bir çok sözün uygulanması için, cumhur ittifakı nezdinde çok şeyi yerine getirdik.
Vereceğiniz destekle, daha büyük sorunların aşılacağının da sözünü veriyoruz, ve bir dönem daha mecliste güçlü bir MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ olmasının gerektiğini ve yapılan, başlatılan Türkiye’ ye çağ atlatacak projelerin bitirilebilmesi için Cumhur İttifakının bu seçimde iktidar olmasına evet demeliyiz. Bu nedenle diyoruz ki oylarınızı Mecliste MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ve başkanlıkta Sayın Erdoğan’ a atmanızı, gelecek nesiller adına istiyoruz. Katılımınızdan dolayı, hepinize saygılarımı iletiyorum. Yaşasın 85 milyonun kardeşlik hukuku, yaşasın bağımsız ve güçlü Türkiye.