YANGINLAR, PATLAMALAR, ÖLÜMLER KAZA DEĞİLDİR!
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Güney Şubesi Başkanı Ümit Türkmen, Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan bir havai fişek fabrikasında çıkan patlama ile ilgili açıklama yaptı. Başkan Ümit Türkmen, konu ile ilgili şunları söyledi.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan bir havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 günü meydana gelen patlama ve sonucunda çıkan yangında 7 kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda yaralının olması; yangın, patlamadan korunma, iş güvenliği ve işçi sağlığı gibi konulara yeniden dikkatleri çekmiş, üzerinde durulması gereken noktaları ve hassasiyetleri hatırlatmıştır.
Yaşadığımız kentte de, Sakarya ‘da olduğu gibi ölümlü ve ciddi sonuçları olmasa da, ardı ardına üç büyük fabrikada günlerce söndürülemeyen yangınlar yaşanmıştır.
Geçtiğimiz hafta, Hacı Sabancı Organize Sanayi fabrikasında, nişasta fabrikasında çıkan büyük çaplı yangını; belediye, OSB, AFAD ekipleri ve çevre illerden gelen itfaiyeler ancak söndürebilmiştir.
Nisan ayında Mensa’nın depolarını kullanan bir firmada çıkan yangın, can kaybı olmasa da ciddi maddi hasarlara yol açmış, tesisten geriye hiçbir şey kalmamıştır.
Yine Adana’da Şubat ayında, Karataş yolunda büyük bir yağ fabrikasında, depodaki pamuk balyalarının olduğu yerde çıktığı söylenen yangın, hızla büyümüş ve kontrol altına alınması günler sürmüştü.
Yaşanılan bu olaylar, gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı, iş güvenliğine ne ölçüde dikkat edildiği sorularını akla getirmektedir.
Sakarya’da aynı fabrikada 11 yıl içinde altıncı büyük patlamanın meydana geldiği göz önüne alınırsa, bu kazalar ve yangınlar ilk değil son da olmayacaktır gerçeğiyle yüzleşmekteyiz. Tedbirlerin yetersiz olduğu ve daha önce yaşanan patlamalardan ders alınmadığı ortadadır. Bunun yanı sıra denetim ve yaptırımlarında yeterli olmadığı görülmektedir.
30.12.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve bu tip yangınların, patlamaların ve kazaların önlenmesine dair Avrupa’daki SEVESO yönetmeliğinin karşılığı olan Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik anılan tarihten bu yana yürürlüğe konulmamış, uygulanmamıştır. Anılan yönetmeliğin yürürlük tarihi, hiçbir gerekçe gösterilmeden o günden bu yana sürekli ertelenmiştir. Erteleme tarihi sonunda ise iptal edilerek birkaç ay sonra, tekrar yeniden yayımlanmış ve sonra yürürlük tarihi bir kez daha ertelenmiştir. En son 2019 yılında yönetmeliğin İşletmecinin Genel Yükümlülüğü ile ilgili olan 6. Maddesinin 2. Fıkrası, Büyük Kaza Senaryosu Hazırlanması ile ilgili 8. Maddesi, Büyük Endüstriyel Kaza Frekansının Sınır Değeri ile ilgili 9. Maddesi, Acil Durum Planı Hazırlanması ile ilgili 13. Maddesi ve Kamunun Bilgilendirilmesi ile ilgili 16. maddesi Temmuz 2020 tarihine kadar ertelenmiştir. Yönetmeliğin gerekçesiz olarak ertelenmesi sonucu tehlikeli kimyasalları depolayan ve bunlarla çalışan işletmeler gerekli önlemleri almamakta, risk analizi yapmamakta ve olası kaza senaryolarını hazırlamamaktadırlar.
Oysa ki, kimyasal madde üreten ve kullanan bu tip işletmelerde 6269 sayılı Kanun gereği sorumlu müdür olarak Kimya Mühendisi çalıştırılması zorunludur. Kimya mühendisi aldığı eğitimlerin sorumluluğunda risk analizlerini yapmalı, gerekli tedbirleri almalı ve bu tedbirleri işveren ve çalışan başta olmak üzere gerekli gördüğü tüm birimlerle paylaşmalı ve anlatmalıdır. Ancak maalesef, söz konusu tesislerde sorumlu müdür ya çalıştırılmamaktadır ya da sadece kağıt üzerinde çalıştırılmaktadır.
Gerekli hassasiyetin gösterilmediği her noktada her an karşı karşıya olacağımız bu patlama ve yangınlar sadece olduğu tesisi değil, bulunduğu çevreye de zarar vermektedir.
Özellikle büyük yangınlarda, yanan malzemelerin yanarken tükettiği oksijenin ortamda azalmasına bağlı olarak “Karbon Monoksit” (CO), “Hidrojen Siyanür” (HCN) ve “Azot Oksitleri” (NOx) gibi çok zehirli gazlar oluşabilmektedir. Bu gazlar, maruz kalınan konsantrasyona bağlı olarak ani ölümlere ya da bayılma, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, ciltte kızarma gibi ağır belirtilerle birlikte çeşitli sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Buna ek olarak uzun vadede ise solunum yollarına ve akciğerlere verdiği hasarlarla ölümle sonuçlanan hastalıklara sebep olabilmektedirler. Hidrojen siyanür, tarihte çeşitli savaşlarda kimyasal silah olarak da kullanılmıştır.
Olası böyle durumlarda, yakınlardaki yerleşim alanlarında bulunanların dumandan ve gazdan minimum derece etkilenmesi için, kapı ve pencere yalıtımı yapması, ev içi temiz havayı etkili bir şekilde korumaları, dumandan etkilendiğini düşünenlerin, en yakın sağlık kurumuna başvurmaları tavsiye edilir.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu konularla ilgili sempozyumları ve bilimsel çalışmaları desteklemekte ve katkı koymaktadır. Geçtiğimiz yıl ilgili şubelerce düzenlenen Yangın Sempozyumu, Proses Güvenliği Sempozyumu ile konunun önemine bizzat dikkat çekilmiş ve bilgilendirmeler yapılmıştır.
Bizlerde, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi olarak, bu tür üzücü olayların yaşanmaması adına, kentimizde ve ülkemizde yapılacak her türlü olumlu çalışmanın içinde yer alacağımızı, ihmallerin ve sorumsuzluğun karşısında duracağımızı, kamuoyuna bir kez daha belirtir, Sakarya‘da ve kentimizde yaşanan üzücü olayların tekrar etmemesi ümidiyle, geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.