İş yeri atıl hale gelmeden işçinin ücretsiz izne çıkarılması işçiye kıdem tazminatı alma hakkı doğurur.
Adana’nın başarılı avukatlarından Avukat Sabri Bayar, pandemi nedeniyle işverenin işçiyi işten çıkarma hakkının bulunup bulunmadığı konusunda bilgiler verdi.
Bütün davalara bakmakla birlikte özellikle iş hukuku alanında yoğunlaşan Avukat Sabri Bayar, konuyla ilgili şunları söyledi.
Pandemi nedeniyle bazı işletmeler kapandı. Kapalı olan bir işletme için de işçi çalıştır maaşını ver demek mümkün değil. Bu çerçevede yeni yasalar çıkıyor ve işten çıkarma yasağı uzatılıyor. İşletme gerçekten kapanmışsa işveren işçiyi ücretsiz izne çıkarabilir. Yarısını ya da bir bölümünü kapattıysa işçilerin yarısını ücretsiz izne gönderme durumunda kaldıysa diyelim ki yüz işçi çalışıyorsa 3 ay elli kişiyi ayırır. Sonra ayrılan elli kişiyi işe başlatır. Bir sonraki iki ya da üç ay sonra diğer elli kişiyi ücretsiz izne çıkarır. Yani işveren işçiyi ücretsiz izne ayırdığında işletmenin gerçekten tamamının ya da bir kısmının atıl hale gelmiş olması gerekir.
İşçi ihtarname çekerek kıdem tazminatını alabilir.
Eğer atıl hale gelmediyse işveren, işçiyi ücretsiz izne ayırırsa hakkın kötüye kullanılması durumu söz konusu olur. İşçiye karşı eşit davranma ilkesi ihlal edilmiş olur. Bu durum, işçiye haklı sebebe dayalı tek taraflı olarak iş akdini feshetme hakkını doğurur. Fesih ile birlikte ihbar tazminatı hariç diğer hakları da doğurur.
Şöyle bir durum da söz konusu olabiliyor. İşveren işçiyi ücretsiz izne ayırdıktan sonra onun yerine başka birini işe alıyor. Bu, hakkın kötüye kullanılmasıdır. İşçi, ihtarname çekerek kıdem tazminatını alabilir. Çalıştırılmadığı dönem için de maddi tazminat isteyebilir. İşverenler, bu konuda dikkatli davranmalılar. İşletme gerçekten atıl durumdaysa örneğin yüz işçi çalışıyorsa beş kişi dönüşümlü bir şekilde çıkarılabilir. Dönüşümlü yapmazsa o beş kişi haklı sebebe dayalı olarak iş akdini feshedebilir.
Özel Haber : Özlem PEKDURANER