Ağır Ceza Avukatı Mert Arıoğlu’ndan TCK 188/6 Uyarısı: Reçeteli ve İzne Bağlı Maddelerin Kötüye Kullanımı Ciddi Suçtur

Ağır Ceza Avukatı Mert Arıoğlu’ndan TCK 188/6 Uyarısı: Reçeteli ve İzne Bağlı Maddelerin Kötüye Kullanımı Ciddi Suçtur
Ağır Ceza Avukatı Mert Arıoğlu, Türk Ceza Kanunu’nun 188/6. maddesi kapsamında reçeteye tabi ve izne bağlı maddelerin kötüye kullanımına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bu tür maddelerin yasadışı yollarla temin edilmesi, bulundurulması ya da ticaretinin yapılmasının ciddi hukuki sonuçlar doğurduğunu belirten Arıoğlu, söz konusu suçun uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti kapsamında değerlendirildiğine dikkat çekti.
Avukat Arıoğlu, özellikle eczanelerden sahte reçetelerle alınan ilaçlar, hastane depolarından usulsüz yollarla çıkarılan tıbbi ürünler ve laboratuvar ortamında sentezlenen kimyasalların bu kapsamda değerlendirildiğini vurguladı.
Ağır Ceza Avukatı Mert Arıoğlu, konu ile ilgili olarak şunları ifade etti.
Uyuşturucu madde ticareti suçlarında faillerin üzerinde bulunan, yeşil veya kırmızı reçeteye tabi Alyese, Alond, Gerica, Gebbra, Lyrica, Nörafit, Neurober, Neurica, Pigus, Pagamax, Paden, Pagadin, Preplus, Pirebsil, Regapen, Snapline, Spesicor, Symra, Zenixa vb. hapların etken maddesinin ne olduğunun ilk anda bilinmemesi sebebiyle uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla tutuklamaya sevk edildiğini uygulamada sıklıkla görüyoruz.
Son yıllarda reçeteye tabi ilaçların suistimali de ciddi bir sorun haline gelmiştir. Özellikle yeşil reçete veya kırmızı reçete ile satılan bazı psikotrop ilaçlar (örneğin uyuşturucu etkili haplar, sakinleştiriciler) karaborsada ticarete konu olabilmektedir. Bu tip eylemlerde bulunanlar da TCK 188 ile yargılanır. Yargı içtihatlarında, örneğin eczanede satılması gereken bir ilacın sahte reçetelerle toplanıp piyasada el altından satılması fiili de uyuşturucu ticareti kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak böyle durumlarda mahkemeler 6. fıkrayı dikkate alarak, ilacın tıbbi kullanımı olan bir madde olduğunu, doğrudan eroin/kokain gibi sokak uyuşturucularından olmadığını gözetip belli oranda ceza indirimi uygulayabilmektedir. Bu indirim mecburi değildir; hakim, eylemin boyutuna göre hiç indirim yapmayabilir de. Örneğin, bir doktor ve eczacı iş birliğiyle binlerce kutu yeşil reçeteli ilacı yasa dışı dağıtmışsa, toplum sağlığına ciddi zarar verdiği için hakim indirimsiz ceza vermeyi tercih edebilir. Ancak küçük ölçekli bir reçetesiz satış söz konusuysa indirim gündeme gelebilir. Özetle, 6. fıkra, uyuşturucu etkili yasal maddelerin kötüye kullanımı halinde cezada bir esneklik payı bırakmaktadır.
TCK 188/6. fıkra, uyuşturucu veya uyarıcı etki doğuran fakat üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı maddelerle ilgili bir düzenlemedir. Bu fıkraya göre, aslında yasal olarak belli koşullarda üretilebilen veya satılabilen (örneğin tıbbi amaçla kullanılan) maddeler de yasa dışı şekilde ticarete konu edilirse TCK 188’in yukarıdaki fıkraları aynen uygulanacaktır. Yani bir ilaç veya tıbbi malzeme niteliğinde olsa bile, uyuşturucu etkisi varsa ve izinsiz olarak piyasaya sürülüyorsa, fail uyuşturucu ticareti yapmış sayılır. Ancak, kanun bu durumda bir esneklik tanımıştır: Bahsi geçen maddeler için verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu, bir üst sınırdır; cezanın yarıya kadar indirilmesi, mahkemenin takdirine bağlıdır ve somut olayın özelliklerine göre uygulanır.
Bu nedenle uyuşturucu ticaretiyle ilgili kovuşturmalarda öncelikle 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 6. fıkrasında belirtildiği şekilde;
1) “Uyuşturucu ve uyarıcı madde etkisi doğuran” bir madde olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması,
2) Üretiminin resmi makamların iznine veya satışının yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olup olmadığının, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nden sorulması,
Sonucuna göre eylemlerin TCK’nın 188/6. maddesinde düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddenin ticaretini yapma” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak, sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda adı geçen maddeler yeşil reçeteli veyahut kırmızı reçeteli ilaçlar olması sebebiyle doktor izni gerekmektedir ve buna ilişkin doktor tarafından reçeteye tabi tutularak günlük, haftalık hatta aylık miktarları da belirtilerek tüketilmesi gerekmektedir. Bu sebeple Adli Tıp İhtisas Kurumu’ undan rapor alınarak ele geçirilen ürünün niteliğine göre kullanım sınırlarını da belirtilecek şekilde ayrıntılı rapor alınması gerekmektedir. Çünkü söz konusu ilaçların kullanım sınırları fazla olabilmekle birlikte bu durum kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun sınırlarıyla karıştırılmaması gerekmektedir. Aksi takdirde tutuklamaya neden olabilecek mağduriyetler ortaya çıkmaktadır.
Arıoğlu’nun açıklamalarına göre bu tür eylemler yalnızca adli cezalarla değil, aynı zamanda kamu sağlığına yönelik ciddi bir tehdit olarak da değerlendirilmekte.
Haber : Özlem PEKDURANER